Sukut etmeli, düşünmeyi becermeliydim!Her nefesin feryadına yetişemezdim Ne kadar gam zerketse de ruhuma, neden bu kadar acizlik içindeydim Niçin benliğimiden vazgeçmek için hiç gayret etmeden sefilliği seçmekteyim Her sofraya oturuşumda, nefsimin talepleri söz konusu olunca refakat etmekteyim İnsan ki bir can, kul olan revan İnsanlığın tarumar ettiği mekanlarda susuz ve aclık içinde bırakılan Medeniyet adına bin bir bahane ile salkım saçak olarak masumları hiç duymayan Şer için müttefik olan, kan için yol alan, desiselerin girdabında mahzunları boğan Her can kendi derdinde güya Dert diye dilegelenler nedir acaba, ev, araba, safahat olduktan sonra Bankalardan çekilen krediler sıkıştırıyormuş güya, arlanmak ne vakit olacaksa Çocuğuna aldığı bin bir kıyafet, hanıma kat kat libasa ne hacet, kalp ağlayacaksa Müstekbirler zaten duymaz Ruhun ve kalbinin feryadını duymayan, yitik bir halin içinde olan anlamaz Kalp zaten aklın ve idrakin cenahıdır, bu bakımdan sadece yaratanın nazargahıdır Vecdin ve ecrin içinde aşktır,ruhunun sedasında furkandır,inşirah neden umulandır Her haneden başlanmalıdır Kişi başına bir günlük nafaka muhakkak ki muhtaçlara bırakılmalıdır Nasıl duyarsız kalınır, akmayan gözyaşları sancılar içinde bahtını bulacaktır Hissetmeyen kalp, farkı göremeyen nazar, bilmem ki hangi işte şahit kılınacaktır Tuz, hurma, ekmek ne çok Kızı Zeynebi iftar vaktinde ihtar eden ilmin kapısını unutmayalım Ne kadar vaktimizx kalmışsa, ecel henüz kapımızı çalmadan acele davranalım Aşk ve vecd içinde gönlümüzün sultanını analım ve yaraşır birşekilde feda olalıum Mustafa CİLASUN |