Bir heybe alalım
Omuzumuza....

Gidelim Üsküdara......
Fethipaşa korusuna.....
Bağlarbaşına..

Bir başımıza.....

Yürüyelim
Fıstık ağacı yollarında....
Dut kokulu sokakta....


Duruyor mu bakalım

Demir Ferforjenin yanında...
Kıbrıslı bakkal Selami
Bosnalı Refikası Ayışa

Bahçe sefalarında...
Rüzgarlar uçururdu
urgandan giysileri
Çarpardı dallara.....
Dökülürdü bahçesinin...
Kara dutları......
Serilmiş beyaz çarşaflara......

Kıbrıslı muhacir..
Bakkal Selami
Sol ayağı üç tabanlı
Kendisi gazi...

Fötr şapkası elinde
Anlatırdı

Kıbrıs harekatını..

Gözleri ıslak
Çakır gözleri çakmak....

Derindi mazisi ......



Yıl 1992...
Yılın üçüncü ayı....

Sırplar yıkıp döküyor
Kosova yanıyor.....
Canından can kopuyordu
Refika’sının...

Yitip gidiyordu kandaşları
Yıllar geçiyordu..
Yer gök yarılmış gibi...
Bulunamıyordu akrabaları...


Ve bir gün....Bosnalı Refikasına
Geliyordu haberi ..

Kosova’dan..

Misk otları çevrelemiş
Mevtaların yerini ....
Uçuşuyormuş üzerinde...

Mavi kelebekleri......

Kedere boğuluyordu yeniden

Sevdikleri. .akrabaları yerenleri...

Öyle çoktu ki
Yitip gidenleri...


Aslında!


Hüzünlü bir bayramdı
Bekledikleri...