LA TAHZENŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Biliyorum Hiç unutamayacaksın beni Koca bir KEŞKE olacağım dudaklarında Asılı duracağım yüreğinde Bize hep kalmış Esrik bir saatin kırık sarkacı gibi Korkma! İki tik-tak arasında Bir lahza iken hayat En fazla kıyamete kadar hatırlarsın beni Mahşerde asla! Üzerinde Balmumu Olmayan Adam
Bittiğin yerde başlar hasret
Bir avucunda nefret, bir avucunda kasvet Hiç ölmeyecek gibi bekler adam Hiç dönmeyecek gibi gider kadın Hiç bitmeyecek gibi geçer zaman Unuturum der kadın, unuturum İçimde bir yığın c/an kırığıyla Yumdukça gözlerini Bir sarhoş narası gibi düşer gözyaşları Zamanla çiftleştikçe acıları Anlar kadın Unutmak kundakta bir çocuk Dönmek asi bir ruh Gecenin zifiri rahminden doğar Uykusu ölü bir piç Ve bilir kadın Zaman aslında bir yalan, bir hiç Dolaşırken meyhanesiz sokaklarda sarhoş sarhoş Yıllanmış bir şarap gibi Arar geçmişini mahzen mahzen Kendini sorar ölü adama Adamki asırlık nefret, tozlanmış kasvet Adam ki çürümüş bir parça et Hayır hanımefendi hayır, der Siz ibrşim değil, silkelediğim tozuydunuz Kaddinize vurduğum her tokmak Ödüldü mahbubunuza Ve siz tozuttukça diyar kararıyordu Bu yüzden zulmet koydular adınızı Zulmettiniz, Leyla dediler Oysa hep siyah ve sisliydiniz Görünmek istediğiniz kadar görünür Görmek istediğiniz kadar görürdünüz Çünkü siz bir mezar taşının son cümlesiydiniz ’RUHUNA FATİHA’ Her Fatiha ölüye okunmaz. |
İçten ve samimi...
Duygu kaynağı...
Gönlüne sağlık...
.......................................... Saygı ve selamlar..