Sen gelmişsin.
SEN GELMİŞSİN
Bir akşam kızıllığında, Hırçın günün aymazlığını, Asırlık bir çınar dalına asıp, Artık rüzgarların yırtıklarına, Bırakırken, bir de bakmışım ki; Yorgun bir güvercin gibi, Iraklardan gelen sensin…! Gözlerin de; yedi renkli gökkuşağı, Saçların da; İlkbahar kırıntıları… Papuçlarına yapışmış, Kelebek kanatları… Gülüşün de; Yeşil kekik kokusu, Ellerinde; Bir çekimlik yalnızlık... Ve…benim içimde, Bin zindan dolusu hasret, Bin ışık yılı kadar uzun özlem. Hali perişan naçar ve biçare, Yüreğime dökülmüş, Duman karası gibi yıldızlar. Ne sima’nda bir gölge, Ne dilinde sitem var. Avuçlarının içini öpmüşüm, Dünyalar benim olmuş…! M.Güneş |