GURBETTE ÇEKİLEN SILA HASRETİ
Bir gecenin sabahında açılmadan gözlerim
Rüzgârla savruldu ömrüm, zehir oldu günlerim Yolculuk var dediler gurbet topraklarına Bir rüzgârdı kader, attı beni gurbet ellere Sarıldım yârime ağladık için, için Yemin ettim hayatı gurbette yaşamak için Bir Anne bir yârim bu dünyada yoldaşım Gülmez talihim akıyor hep gözyaşım Gönlüm yaralı ama tebessüm dudağımda Korkularım gerçek oldu bu ayrılık anında Keskin bir korna sesi sonra bir bulut sütunu Yavaş yavaş kayboldu güzel Giresun ufuğu Engin karanlık yollardan geçerken bizler Kayboluyordu geride bıraktığımız izler Yollar gittikçe kısalıyor gurbet topraklarına Böylelikle uzak kalıyorum doğduğum topraklara Yavaş yavaş günlerim karışırken maziye Esir ettim gönlümü bu gurbet hayaline Hüzünlü gözyaşım, hasreti ektim gönlüme Gafil gönlüm aldandı ömrüm oldu heba İşte bir ömrüm geçti sıla hasretiyle Küçük yaşta atıldım yalnız gurbet ele Bir hayat böyle soldu gurbet topraklarında Hüzünlü dertli geçti ömrüm gurbet akşamlarında Vasıf’ım hasret çekti gönlüm şimdi param parça Yollarımda engeller, mahsur kaldım günlerce Çok ağladım gece gündüz oldum çok hasta Teselli edenim olmadı şu zalim gurbet elde VASIF TEMEL ÇOBANOĞLU 25.12.2015 CUMA |
Sevda ve his sunan şiirin, gönülleri okşayarak sevdaca akışı.
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…