gonca tışladı ellerine yahut zamanıdır sevmenin
Sükut kabul etmek Sensizliği
Varoluş yeni sensizliğe gebedir Yoksul cümlemin varsıl tutanağı Sana ait ılık meltemler bıçak kokuyor Hazanda çiğ yüklü köprüden Kar bahçeli evlere değin Mavi duman anne kokar Sokaklar çıplak ve renksiz avlusunda kementsiz Bir israfil borusu gibi kainatı koparan çığlığın Zencefil çayı tadında yanarken sigaram Hilal hoyrat gecede durur öylece Ela mor ve tüm sen kokan renkler Çağırıverir ansızın ölmeyi Seni sevmek Sükut u hayale benzer Çay buhurdanı gibi Leylim leylim kokar gelir Saçlarındaki kelebek Göz göz iman dolu elin Sanki çocuksu bir tebessümle Yahut ağlayan ırmak gibi Tutkun kıvılcım ile Sereserpe kimliksiz bırakır Bedenimi Yusuf olmak erdem ise Ellerini helalinden öpmek Kınalı ve namusludur lügatimde Heyhat! Yine biteviye okşadı Zararsız ve umarsız saltanatın beni Öylece kaldım Huzuru örseledim Sağır kaldım Gurbetinde Ihlamur damlası Alnında Hoyrat Kusursuz Tebessüm ile Yakut yakut düşerken ebediyet Manası elinde tutsak Yüreği ölgün ve yitik semada Bir dua kadar ıslak kaldım Rahmet yağmurlarına Goncam Eğil de öpeyim Susuz dudaklarım Gözlerine hasret.... |