HEP Mİ VURULAN ÖDER BEDELİgün kırıkları düşüyor üstüme biraz acı biraz buruk bir adı var güneşin beş paralık adamları içeri aldığımdan beri odam buzdolabı kapağını açtıkça soğuk vurur yüzüme adın düşer aklıma ürperirim.. gözlerimde oynaşan kaybetmenin yitik düşleri acıyla sevişmekten yorgun donuk donuk bakıyor bir sigara yakmak iyi gelirdi eskiden şimdi o da kesmiyor kesmiyor hasretin soluk benzini bir paketten aşağı. kaçak döğüşüyorum artık aleni çıkmıyorum kimsenin karşısına resimlerim siyah beyaz eski zaman aşklardan kalma sırtımı dönmek aklımın köşesinden dahi geçmiyor dürüstlüğe herkesin karnı tok biraz yalan biriktirmeliyim yüreğimin yaralı kısmına öpecek o kadar çok yılan var ki besmelesiz tutmamak lazım dillerini. şu sıralar estetikten yoksun bakışlara tahammülüm yok bileklerim o yüzden kesik kansız nice yaralarım var daha kansızları tanıdığım gün gibi sıcaklığı damarlarımda çıkacak kör bir bıçak arıyorlar sabırlıyım sabır taşına meyledeli beri henüz çatlamadım şükür. gönlümde masat nefreti bileyliyorum kesin artık sesinizi soğuk mevsimler torbaya mı girdi güneşin ayakları neden hala soğuksunuz bu kadar Aralığın kapısı aralık kalmış hep mi börtü böcek üşüşür bu mevsimde hani toprak anaya sarılırlardı eskiden yalan mıydı. kelimelerimin üstünü sahte gülücüklerle örtüyorum yoruldum demek için genç yaşamak için yaşlıyım şimdi hayatı erteleme günahını kabul etmiyorum asıl suçlular elleri, olmayan yüreklerinde dolaşırken ortalıkta sevdanın ceremesini hep vurulanın ödemesi ne kadar makbul. Ayvazım DENİZ |
Bize anlatıldığı gibi değil ki hayat...
Ama bir gerçek var ki kimsenin ahı kimsede kalmıyor...
Tebrik ederim...