Bu SabahGüneşin utangaç ışığında Karşımda buzdan kaskatı, üşümüş bir cam Geceyle savaştan henüz çıkmışken Perde perde berraklaşmada soğuğa saklı gam Benzim uyanamayışımın yorgunluğla buruşuk Ayaklar dağdağalı zihnime mahçup ve ram Hayal ile hakikat girdabında kan çanağı gözler Ne mesruriyetten eser var ne de intizam Bütün efkarım benden muzdarip Mana esir; hırs, yeis, enaniyet hodgam Tereddüt sadece sabaha çıkmada değil Yine yolumu beklemekte mağrur akşam |