Perdeler ve Gölgeler
Çehresi belirsiz bir hikaye
Sözleri yarım kalmış bir şarkı Daha derinine gebe bir hüzün Senaryo unutulmuş bir hayat Ve yarım yamalak bir tebessüm Sahnedeyse cümbür cemaat Bir sonraki perde ne zaman açılır Işık gölgeden nasıl kurtulur Kaçıncı senfoni ki bu Susmakla Küsmekle Vicdan yorulur , hatta kavrulur Bir alkışa mı bedel bunca gayret Müebbetle kâfi mi bunca ihanet Seyreden çehreler neyin derdinde Sürur doğar mı her seferinde Kapandıkça inadına açılan Açılmamak üzere ebedi kapanan Bunca zulüm, bunca ah, bunca feryat Bunca nasır, bunca yara bere Yalnızca ölüm götürmez ki kedere Kaçmakla Saklanmakla Sabır yorulur , sineler harap olur Hayat ya bu, her şey değişiyor apansız Neler oluyor neler, zamansız Kapımıza bir demet hüzün bırakıp gidenler Nedense Bir daha almaya gelmediler Oysa ki Bize kalan çay tadında bir hasretti Neyini hasretini çekmişsek Onlar bize haylice yetti ! Bir şey yürekte bitmedikçe Bir şey akıldan silinmedikçe Gitmekle Kaçmakla Gül kurur, bülbül durulur Perdeler açılır her demde Gah bitişlere gah başlangıçlara Bir bilinse kıymeti bunca şeyin Ah, bilinmez ki ! Nerde … Âşkı , savaşmayı , ayrılıkları Yaşamdan muratsız kalmamayı Bir yudum nefes almayı B-iz-siz gönüllere akmayı Gidebilmekle Duyabilmekle Közlenmiş umut tutuşur, hayaller mavi olur |