Sorgulama 1-2 (Muhasebemiz)
Hani bazen sebepsiz, daralır da sinemiz,
Kül rengine dönüşür, soluverir benzimiz. Çöker üzerimize, elem dolu bir hüzün, Farkı kalmaz o anda, ne gece ne gündüzün. Hazan vurmuş bağ gibi, viran olur halimiz, El kol düşer, dil susar, tükenir mecalimiz. Derinlerde bir ukde, kapanmayan bir yara, Depreşirken sancısı, döner ateşten kora. Canlanır hayal meyal, düne dair anılar, Sarmalar ruhumuzu, bin bir türlü sanrılar. Alev alev dağlarken, aldığımız her nefes, Bırakmaz içimizde, yaşamak için heves. Acılar sarmalında gözlerimiz nemlenir, Yalnızlık girdabında, hasretimiz demlenir. İşte böyle anlarda, sorar da “neden?” diye, Başkasını suçlarız, bunlara neden diye. ………. Oysaki kendimizle, yüzleşebilseydik biz, Bu acılar içinde, kalmazdık böyle aciz. Gerçek sebebi bulmak, elbet feraset işi, Sorgulamak her şeyi, büyük cesaret işi! Tarumar olan belki, çığlık atan vicdandır, Susturunca sonunda, bize kalan hicrandır. Nice anılar gömdük, mazi denen kabire, Günlük meşgalelerle, örtmekteyiz ha bire. İfşa olmasın diye, çok görüp de bir taşı, Sonra da ardı sıra, dökmekteyiz gözyaşı. Sızarak damla damla, akıp da bağrımıza, Bu anılar mı acep, müsebbip ağrımıza. Yoksa pişmanlık mıdır, yaşadığımız bu hal, Öyleyse geçmiş olsun, düne dönmemiz muhal. |
güzel bir sorgulamaydı velhasıl...
tebrik ederim...
selam ve saygılarımla...