hercai ol“aşk” dedi aşksızlığım nasırlaşmış dudağını uzatarak yalnızlığımda alaycı bir şekilde sırıtarak “hercai ol hisli olma sakın” dedi... ey kesik memelerine aldırmadan aşk dişleyen yalnızlığım haydi ne duruyorsun çek tetiği vur beni sendeki benden ya da bir yudumda olsa hayat ver kuraklığıma bitmek bilmeyen bilmem kaçıncı şarkıydı kulağımdaki küpe gözlerimde yine senden kalma uykusuzluk saçlarımda bu gecede balçıkla taranmış bir rüzgarın hapsi çok ça iç çektim sancısı devleşmiş küçük yaralarımı emerken her emişimde tanımsız bir şehir daha düştü yine içime içtikçe sarıldım sarıldıkça içtim yokluğunun dibini ve kıvrımlarına her düşüşümde de bir o kadar daha tarumar oldu dudaklarım şimdi genzimde senden miras bir ölüm her ne kadar yutkuna masamda öksürsem de hayatı toprak kokuyor nefesim üzerine yapışmış tüm gölgeleri püskürterek son kez “dön gel artık” dedi sensizliğim bize uzanan tüm yollara uzanarak ve” bak” dedi “duyabiliyor musun göz kapaklarımdaki ağlayan melekleri” ilhanaşıcıaralıkikibinonbeş |