Suikastsaatler sabahın yatağında açar gözlerini dağınık çarşafında uykuyu yastığın ön yüzünde geceden kalma sahipsiz maskeleri ağırlar ruju silinmiş bakışların dudak tuzu kalır bardakta yandıkça küllenen ateşin gölgesi kıvrılır yüreğin orta yerine rüzgâr nefessiz nefes yersiz külün dumanı kavurur ortalığı dalgaları kırık mavinin kıyılarında çırıl çıplak yıkanır ay saçları dökülen yüzün kirpikleri batar gülüşlere ihanet temelini temel rütbesini atar böylece oysa ; dizleri kanayan gençliğin üzerindeki sır perdesinin adıydı karanlık ve bir delikanlı yüreğin suikasti , artık elinin kiri . . . ! 15/12/2015 14;00 eMİNeYZAMAN |