Ey Bıçak Neden Bu İhanet Kes Kurtulayım
Aşkım kalbimin doğurduğu çocuk…
Aşkım benim İsmail’im! Ben İbrahim gibi, öz ellerimle Aşkımı Kurban edeceğim… Öyle söz verdim. Aşk beni öldürmeden, Ben onu öldürmeliyim Ey nefsim, ey Şeytan! Ve ey karanlıklarda hayali savrulan sevgili! Öyle söz verdim. Kezzap yağmurları Yağar derinliklerinde ruhumun. Acının türküsü söylenir içimde duymazsın Umutlarım devrilir bir bir, tutamam Bir kır çiçeğinin rüzgârda ürpermesi gibi, Hışırtılarla dökülür yapraklarım. Çıplak gövdemden süzülen sular gözyaşlarımdır Aşk değil, ölüm kalım savaşıdır verdiğim bilirim Bilmediğim birçok şeyin aksine… Öyle söz verdim. Aşk beni öldürmeden, Ben onu öldürmeliyim Ellerim neden titriyor? Kararsızlıklar neden kararım? Ey bıçak neden bu ihanet? Kes kurtulayım! Kesmiyor bıçak aşkımı, Kesiyor granitleşen bir kalbi. Bir kalp paramparça! Değil kan, su bile Sızmıyor taş parçalarından Gök gürlemeleri Derinliklerden gelen uğultular Rüzgârda savrulan tozlar Uğuldayan kulağım Zonklayan beynim Nedir bu hengâme Çekilin! Öyle söz verdim. Bu aşkı kurban etmeliyim O beni öldürmeden, Ben onu öldürmeliyim. |
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun