SANMA ESKİSİ GİBİ HERŞEYsanma eskisi gibi kalır herşey dün dünden geçerde seninle kalır bir şey yarına geceleri söner evlerin ışıkları karanlığa bir sabahı emanet edersin uyandığında ya sol yanında biri eksilir yada dün bu şehirde yaşayanın bir vedası bile olamadan gölgesi kalmıştır artık caddelerde kitaplar yazılır şiirler okunur ve her cümlesi bir sayfada eskir sen eskirsin her merhabaya susmaların cehenneminde yanar gülen yanın ömrüne kattığını ihanetlerde vurursun lal olmuş dilinde birikir gidişler sızılar içinde sanma eksikisi gibi herşey aynaların arkasındaki sır gibi her sırrın senden çalar birşey yüzünde bir yorgun hayatın izi kırıp dökersin her gün içini biraz ağlamalarda demli bir çay cam kesiği yalnızlığını unutturur bir an hayatmı hırsız yoksa bizmi çalmışızdır zamandan bilemezsin hiç düşündünmü yürüdüğün caddeler ne hızla değişir ve ne çok yutkunamayan sevdaların ayak izleri kalmıştır üstüne basa basa ezip geçtiğin kaç çocuk susmuştur daha büyümeden bir oyuncağın özleminde içine göz yaşını akıtarak kırk bin kere sanmaki eskisi gibi herşey pahalı bir hayatın arasına çocukluğumuzun sıcaklığını bozuk para gibi harcadığımız gençliğimize katarız ve ne yana dönsek bir yaprak düşer takvimlerden her gün biraz daha büyüdüğümüzü sanırız oysa adamlığın öyle kolay almadığı yerden küfürler dökülünce ceplerinden gelir geçer zaman üşürsün bazen ömrünün en sıcağında acelesi olan bir sonbahar yetişir ayazına kaç gözleri dizersin uykularına kimi yeşil kimi kahverengi ayrılık bakan ve kumral bir sevdaya aldırmadan sarmaşık gibi sarılırsın ümitsizce götürür gözlerindeki ferini hüzünlü çalan bir şarkı artık ağlayacak takaatin bile kalmaz gözlerinde hayat koca bir yalanmış deyip düşersin parça parça bir sabah bir bakmışsın yazacak bir kelamını ararlar ardından ne bir cümlen kalır nede bir selamın dudaklarda Ayhan’ca Cümleler Ayhan Akdeniz |