AYBÜKE BİRYANIM DİYARBAKIR
aybüke
bir yanım olsa diyarbakır bir yanım mardin şafağa karşı canımı dağ kapıda verdim ağlama aybüke umudum sende kaldı sur da bir hayalim en kahpe kurşunu sırtımdan yedim düşerken kaldırımların soğuk taşlarına aybüke çakallar pusuda kimi mayın döşer kimi hendek kazar miğferinde kurşun mehmetçik tarihi yazar aybüke sur dibi puslu dağ kapı karanlık dört ayaklı minarede düşünceler sanık barışa kurşun sıkılırken ölmüş insanlık aybüke satılmışlara pazar olmuş Türkiyem öfkemi bırakıyorum sana bağışla barikatlarda gülücüklerimizi yurduma armağan ediyorum yarım kalan yaşanmamış öykülerimizi bağışla beni aybüke sokağa taranmış şaçlar boyalı ayakkabılarla çıkamayacağım belki seninle sıcak sinema salonlarında patlamış mısır yiyemiyeceğim lakin Diyarbakır surlarından öte yanda patlamış roketler arasında silvanda karla karışık esen fırtına gibiyim aybüke kandiller kararmış dağları kel sihirli bir değnek sihirli bir el kartal bakışlı yiğitler düşerken toprağa budur şehitler kervanında zafere giden yol mehmedim miğferine saplanmış kurşun yurdumun her karış toprağı senin namusun diyarbakır surlarında bayrak tutuşun zaferse zafer Türkün soylu kavgalarında aybüke ülkemde ülkem en büyük Türkiyem çok yıldızla değil ay yıldızla yaşayacak ebediyen ülkemde ülkem en büyük Türkiyem aliş gülden.04/12/2015 |