BU BAYRAMDA YALNIZIM
bu bayramda yalnızım
bu bayramda ellerim böğrümde duyğularım yüreğimde ellerim ellerin elinde dudağım ellerin dudağında kaldı bu bayrama dokunamadım bir dost yüzüne sarılamadım bir yar beline hayalime gelir kıvır kıvır saçların ne güzeldir şimdi lüle lüledir alnında hilal bukledir yar dedik yar bildik uğruna can verdik gençliğim senin için yitik ah bu bayramda fakirhanemde bu bayramda yalnızlıktayım insanlar içinde yalnız yalnızlık içinde sensiz hesapsız kitapsız sorgusuz tarifsiz duygular içinde binmişim yalnızlık gemisine dalarım düşünürümde bilirmisin ebeliği kemeri kengeri ve yemliği bizim yaylaları obaları koyunları kuzuları tabi ya güzelim nerden bileceksin sen hiç görmedinki bilemezsin sen bizim olan bayramları yalnız seninle güzeldir yalnız bizimle güzeldir seyrederken ay ışığında cırcır böceklerinin ötüşünde yar döşünde güzeldir dam üstünde bitişik ahırda firezli tarlalarla harman yerinde gecelerin koynuna saklanmış uykuda umutta yaşamda yarında güzeldir yaz yağmurunda toprak kokusunda suların bugusunda güzeldir bizim bayramlarımız bayramlarımız savaşsız kinsiz ölümlerde ölümsüzdür bizim bayramlarımız bir yerden bir yere korkusuzca gidiştir gece yolculuğa çıkıştır çocuk kahkahalarında gülüştür sevgiliye dokunuştur güle oynaya askere davullu zurnalı uğurlanıştır savaşmadan tek bir kurşun atmadan sevgileye dönüştür bizim bayramlarımız buğday başaklarında gizlidir ana yüreğinde sevgidir kır çiçeğinin açması çimenlerin yeşilidir renklerin pembesi çatlak ellerin nasırıdır bizim bayramımız benzemez şehir bayramlarına ne losyon ne eflasyondur kuş tüyünden olmasa bile yatağımız özgürce kayıtsızca uzanıştır doğu batı kuzey güneydir hep gökkuşağıdır ebem gümecidir kuzu kulağıdır kengerdir sarp kayalarla eşkındır tezek korları arasında küllenmiş patatestir yaban elması kuşburnu çağla çiçeğidir yeni açmış bir gül güzelliğidir insanın insanı katletmediğidir renk dil din ırk ayırmadan insanın insanı kayırmadığıdır hakça bölüşüm hakça paylaşımdır umudumdur düşümdür hergün benim bayramımdır dedimya bunca çabadan sonra kağıda umudu döküşümdür tutan elim gören gözümdür baharım kışım yazım yıkık dökük fakirhanemde derleyip toplayım oturabildiğim bir göz odamdır kelepçesiz parangasız yaşayabildiğim anlatabildiğimdir dedimya dedinizya tarif edemesekte doğru düzgün bizim oraların bayramlarını okuyup eleştirmenizdir olabildiğince önce sesinizi duyurabilmenizdir ne edeyim sen yoksun yanımda etrafı seyrediyorum bir göz gece gonduda rüzgar esiyor ağaçlar sallanıyor dallar hışırdıyor yüreğime derin bir efkar basıyor ormandan kadınlar sırtında odun taşıyor bu bayramda memleketimden ve sevdiklerimden çok uzaklardayım bayramlar içinde bayramlıklar altında ezilmekteyim hiç bir şey almadım bayramlıklar giymedim bilirsin memurumdur hep parasızımdır hayata karşı arsız ve yüzsüzümdür bu sana buradan yani İstanbul’dan son sözümdür biliyorum bu bayramda yokluklar olacak günler istemesekte geçecek bu bayramda özlemler yüreğimi kanatacak bu bayramda duyğularım dökülen yapraklar arasında sararacak ah bu bayramda günü bayram edemedim derdimi kimselere dökemedim bu bayramda elim böğrümde kaldı yar koynunda yatamadım duygularıma dökülür katran karası acılar ayrılık oldukça bitmez sancılar ne günde agız tadı var ne günde bayram havası bayramın sadece adı var bu bayramda geçecek anadan, babadan yardan ayrı bizi kimseler anlamaz gayri nerdesin uçuk benizlim kıraç topraklar gibi çorak susuz nehir yatakları gibi çatlak uzak diyarların, karlı dağların beyaz yeleli çiğdem çiceği nerdesin torosların dumanlı başı bu bayramda kaldı geriye acı ve gözyaşı gurbet unuttururken bacı kardeşi çekip gidesim gelir silkinip, sıyrılıp vınlayarak geçen kurşunlar arasından geçerek göze alarak herşeyi yalnızca ve yalnızca güzel günlerin hatırına nice fırtınalardan sonra yeşertmek için fırat’ın eteğini diclenin yatağını dilediğimizce geçirmek için günleri hurmanda,tanırda, arıtaşta analar dere kenerında korkusuzca kapları kumlayacak sabret gülüm sabret gün gelecek hasret bitecek derken hava karardı erkendan ansısızın birini gördüm kostak sokak yokuşunda her ayak vuruşunda senmişsin gibi geldi yaklaştı usulca kaybolup gitti inadına bekledim bek bekle bekledim gelirsin sandım gel gelme gelmedin bu bayramda umutlandım hayıflandım ümraniye /istanbul |