Can Kırığım / Çatık Kaşlı Sonsuzluğum
sensizliğin Mayısından beri
kirli sarı benim bakışlarım yalnızlık düşüğü hıçkırıklarım avuçlarımda zamansız açan hüzün gözlü bir papatya tanıdım lanet olsun ki eksikti yine bir yaprak fallar kuruydu, umutsa çatlak o yüzden hoyratım işte sevdana ne yapayım? çığlık çığlığa sevişirken cümleler şiirimde bana yasak yürünesi yollarım söküyorum ördüğüm adımları sana ulaşan yollardan giyinirken bıkkınlık ütülü ıslak yalnızlığı bir eksik kalmışlığın bir eksik bırakılmışlığın hiçliğindeyim şimdi konuşursam sesim değer de, yaralanır dilsiz sayıklamalarım bilsen saklanıp kendi içime ne kadar çok yalanlar söylüyorum inim inim susarak basıp bağrıma renksiz yokluğunu avutup kendimi gecenin üşengeçliğiyle ne çok yarım kaldı feryadlarım suskunluğumun ağır yaraladığı bekleyişlerim kayıp giderken ömrümün merdivenlerinden sensizliğimi çalıp senden meğer ne çok eksiltmişim yudum yudum kendimi kendimden göçmen kuşlar gibi terk ediyorum şimdi mevsimleri dudağımın kumsalına gri bir gülümseme kazıp defnediyorum bütün gülüşlerimi soğuk iklimin vuslatına asıp intiharımı buruşturulup atılmış bir mektup gibi ürkek bakışlı kahırlarımı ateşe verip s/atıp umursamazlığa, sana dilediğim tüm özürleri çatık kaşlı sonsuzluğuma yürüyorum yokluğunca sancılı betimsizlik sızarken solumun yongasına yalanlarcasına tüm sessiz kalmışlıklarımı mahçubuyum şimdi yollarına döktüğüm şiirlerin artık ben bende değilim aldanıp da yazdıklarıma düşürüp kendini hoyrat yanılgıma içimim arızalı, taşlı, can kırığı dolu yollarında sakın, ama sakın beni arayıp bulma Utku Aksu 08.07.2014 00:04 Detmold |