BİR YILDIZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İzmir’deydim iki hafta önce ,yazdığım ,bir şiiri sizlerle paylaşmak istedim .
Edebiyat sayfamı çok özledim .Saygılar selamlar .
Ege’nin tepelerinde pembeleşiyor akşam güneşi
Günbatımıyla bulutlar göğün mavisinde perde perde , Hayat fırtınalarla savurup dursun Islık çalıyor rüzgar Güneş’e Demlendi gözlerim vazoda birbirine sarılmış bambus şans çiçeğime Rüzgar katmış güneşi önüne bu akşam Çıplak ağaçların dallarını dolaşıyor bir bir Yerlerde kupkuru yığınla sarı yaprak Rüzgar her yerde ,hışır hışır Sonbahar sanki uzun bir kışa güfte bestelemede Sürüklüyor rüzgar incir ve üzüm yapraklarını ağaç diplerine Bahar’da ağaçlarda açan çiçeklere can diye Yalnızlık çok üşütüyor beni elim yüzüm buz geleli Sığınmışım yalnızlığımla ,yavaş yavaş ağaran gök kubbeye Öyle mahsun öyle garibim ki sensiz sevgili Sanki ruhum kelepçeli Her yanım buz tutmuş mahpushane bahçesinin duvarındaki zencir Çekilmez sensiz sevdiğim , inan bu şehir Gözlerimde topladım sensiz geçen haftaları Nazim da niyazım da hep sanadır , Olmasın bu dünyada sensiz tek bir terennümüm Birazdan geceye dönüşürken gün , Saklarım yüreğimde bir yıldız sana getireyim diye Gün yerini geceye bırakırken eserse imbat yeli korkarım Kollarım uzanır sana efkar hüzün yoldaşım olur Ellerim gider masada duran eski radyomuza Türküler dinlerim, TRT radyosundan ünlü ustalarımızdan Her halim yalnızlığa serenat olur geceyle Solum ise hep otağın Sağımda da sermişsin renk renk hatıraların . Yoksun bu şehir gözlerimde hep hüzün Bana sensiz memleketimin her yeri gurbet Öyle garibimki sensiz ,öyle naçizane Sen ben Nazım’ın kayıp şiirleri gibiyiz . Öz yurdumuzda adımız gurbetçi Biz ikimiz aslında bu dünyada hep mülteciyiz Kurşun yesek bile ölmeyiz sürgündük ya ikimiz Pervasızdı zaman çok çabuk kayıp gitti avuçlarımızda , Şimdi saçlarımızda gri aklar İki genç fidandık gurbete gittiğimizde Senin kalbinde oturan sessiz bir gövercendim ben Aşk içinde olmazki kibir ne de gurur bunu bil sevdiğim Hasta olsan değirmende ezilir inan bu kalbim . Sensiz hep ıssız bu şehir Çöl yalnızlığını haykırıyor bana Ege kıyıları Ne çok insan var bu şehirde Herkesin dilinde kendi türküsü Herkesin bir medcezirli hazin bir sürgün göç hikayesi, Bu şehir renk ırk ayırt etmez kimseleri Öyle bir bereketiyle sarmışki herkesi Olmayınca sen inanki bana aynı gurbet burası, Tek farkı güneş çok cömert bu şehirde dil din ırk ayırt etmeden, Zengin yoksul demeden , Herkesin üzerine cömertçe doğuyor güneşi Ah birde olmasa gurbete düşüren ekmek kimlik kavgası ../ nur/Erdogan |