GÖNLÜMÜN COĞRAFYASI
bölük pörçük rüyalarımın kahramanı
sen adamım; sitemim sanadır çat kapı ritimsiz gelişlerle bölersin yarım yamalak uykumu hiç edersin gecemi heybene doldurarak döşümde kalan iki dirhem neşemi hasret yeli sarmalarken bedeni teğet geçer raks eden imgeler duygular kan ter içinde geceye damgasını vuran koca bir boşluk katmerleşir sabır restini çeker açıkça yazmam diyor kalem diğer yarın olmadıkça arsız yürek inada durur hayallerim yüzümden aşağı düşer olan biteni aklım almıyor iki şehrin yakası gibi umutlarım bir araya gelmiyor yitik olan cümlelerin kökünde kuşlar şakıyor sanki uzaklarda gizemli bir göz umursamaz tavrıyla bana bakıyor bilmez ki tutkuya esir düşmüş tenimin her karesi mavzerin gölgesinde bayram niyetine tadar yası işgal altında can çekişen gönlümün coğrafyası ahh be sevgili içim acıyor içimmmm hiç hesaplamamıştım sevdanın bu denli acımasızlığını ve de mum gibi vefasızlığını oysaki; ne kadar abartmışım olsan da olmasan da güneş doğuyor yağmur yağıyor mevsimler de değişiyor arada bir hüzün bulutları çökse de yiten zaman yüreğimde yüreğini sökse de ödettiği bedeliyle akıp gidiyor ömür sancılar doruk da karanlığın vadesi milim milim doluyor güne direnmeyen gecenin ardından sabah oluyor sabah oluyor.. cansıla Şiirime ses olan sevgili arkadaşım ( Nilgün Paksoy Karabiber ) Teşekkürler... |