Ayrılıkta Ölüm Kadar Acı Değil mi ?
Hiç okunmadan yırtılıp atılmış
Mektuplar gibiyim Yada çekmecede unutulmuş bir fotoğraf Penceremin önünde alelade bakınırken Gözlerim limandan ayrılan vapurların Dumanına ve etrafındaki martılara dalıyor Hüznü kalbimin en derin noktasında hissediyorum Bütün saatleri geri almak istiyorum Gülüsün düşerken gözlerime Adın yankılanıyor kulaklarımda Defalarca soruyorum kendi kendime Kim din sen neydin ? Beni böyle derinden etkileyen Dolunaylı bir gecede yıldız mı? Günümü aydınlatan güneş mi? Sevinçlerim misin? Hüzünlerim mi? Yoksa kapanmayan bir gönül yarası mısın? Bir akşam sevdiğim eski bir şarkı Çalsa radyoda Yağmur yağsa ıslatsa sokağımı İşte o an adını ansam Gelip ellerine dolayıp saçlarımı Alnımdan öper misin? Az önce bir gül bahçesi düşledim Bahçede sarıldım sana Kokunu çektim defalarca içime Sesini duydum Gözlerine baktım uzun uzun Sensizliğin canımı ne kadar yaktığını anladım Sende anlasan Dönsen ve bir daha gitmesen Hiç konuşmadan otursak el ele Gözlerimiz anlatsa özlemimizi Zaman teselli eder mi bizi Vuslat gelmiyorsa bunca özlemin ardından Uykusuz geçecekse geceler Kapanmıyorsa açılan yaralar Zaman ilaç derler ya büyük bir yalan Tutulmamış sözlerin ertesindeyim şimdi Soğuktan değilde sensizlikten üşüyor ellerim Anlasana Tükeniyor nefesim ölüyor yüreğim Anıları peşinde sürüklese de ayrılık Ayrılıkta ölüm kadar acı değil mi ? Hacer Erkek |