EFLATUN AKŞAMLAR
Eflatun akşamların hüzün demin deyim
Bıçak kesiği yaralar sızlıyor can evimde Cevabı olmayan sorularla işgal altında beynim İçimde dinmek bilmeyen bir öfke Yağmurun sesine karışarak Sel olup taşıyor gözlerimden Biten bir günün yorgunluğu çökerken omuzlarıma Eğreti gülüşlerle selamlıyorum Gözüme takılan çehreleri Hangi sokağın köşesini dönsem Suretin beliriyor karşımda Soluğum kesiliyor sevda yokuşlarında Adın dudaklarımı yakıp kavururken Bedenim buz kesiyor zemheri ayazında Kaç akşam sefası çiçekleri Açıp solacak yokluğunda Bana yorgun hüzünlü Sevda masallar anlatma yar Mavisi tükenmiş gökyüzünün Kapattım gönül gözümü Senden başka sevdalara Alnım Yaşanmışlıkların derin çizgilerini taşırken Avuçlarım Senden arda kalan resimleri Geçmişe inat sımsıkı tutuyor hala Yaralı yüreğimi Kar beyazı bulutlara Emanet edip bahar yağmurlarında Yeniden doğmak istiyorum Ne çok zaman oldu bir bilsen Erguvan ağaçlarının gölgesinde Bir buse tadında Misk kokulu baharları kucakla mayalı Şimdi tükenmiş bir aşkın gölgesinde Ahraz türküler mırıldanıyor dudaklarım Şiirlerim vefasız bir aşkı anlatıyor Kaç mevsim daha üzerime Ölü toprağı serpilecek Bunca acının, hasretin Vebalini ben mi ödeyeceğim yar H.E |