SENSİZLİKSensizlik en büyük sessizlik Hatta ben konuşmayı bile beceremiyorum. Bazan kuşlara anlatıyorum derdimi Erkenden kalkıp güneşe gülümsüyorum. Herşeyi ilkkez yapar oldum şu sıra, Mesela al beni yanına diye Yalvardım yaratana... Fitili tutuşmuş bir dinamit gibi zaman Heran süre dolar...ben gidebilirim Ardımda ağlaşanlar, Ağıt mı seversin en çok Onu da okutabilirim. Mülteci gibi yaşıyorum Mesela ben ilk defa Yoldan geçenlerin bakışlarının çarptığını gördüm üzerime Mesela ben ilk defa memleketim gibi özlüyorum seni Ben senmişim sensizlikte anlıyorum Adı konmamış bir ayrılık yaşıyorum Derdimi anlatıyorum munzur’u taşırıyorum Böylesine kuş gibi çırpınıyorken yüreğim Ecel senin adın ben ölüme gülerek giderim Nasılda unutmuşum sakallarımı kesmeyi Meğer sen gideli nede paspal olmuşum Eksik herşey eksik...zaman delirmiş Zembereği boşalmış yelkovanın, Zaman şizofrenik bir hasta sensizlikte. Ben ilkkez özlüyorum Yüksel caddesini O bizi kavuşturan şirin çay evini Ve sarıldığımızda birbirimize Rüzgarın savurduğu teninin yanık kokusunu. Ah..sensizlik Bir bahar ayında buğulu bir sessizlik Furkan CAYMAZ 13 Mart 2008-21:20 |