KÖYLÜ MEMO'DANGün batmak üzereydi Köylü memo’yu gördüm. Sordum yaşını Ben bilmem beyim dedi. Tahminimce ellili yaşlarda, Yüzünün çizgilerine bakarsan Belki yüzelli. Elleri nasırlı başında bir kasket, Diğer elinle de omuzuna atmış kazmayı. Konuşa konuşa indik köprü yoluna Hasat zamanını anlattı bol bol. Kitap verdim bir diğer eline, Baktı Baktı, Heceleyerek okudu bizim Memo,Kapital’i. Ben bilmem beyim dedi. Ekledi ardı sıra yüreğim yandı. Sabah gün doğmadan çıkarız yola, Şu karşı da ki dağı aştın mı dedi Orası bizim tarla. Elimize çoğu zaman gazete bile geçmez, Burda televizyon radyo çekmez. Yıllar önce bir genç geldiydi Yirmili yaşlarda. Başında da ahanda dedi bu şapka. Ben sandım karşı ki köyden geldi buralara Sonra uzun uzun konuştuk Belki senden daha fazla oturduk dertleştik. Ahhh İbrahim idi adı. Bir görsen beyim bir görsen Şimdilerde kalmadı böyle adam. Bu şapkayı her taktığımda, Alnımda ki her ter damladığında toprağa O genç gelir aklıma. Kasketinin arasından çıkan saçları, Bizim başağın kuru haline benziyordu Gözleri bulut mavisi İbrahim çok şey bıraktı buralara. Sonra duydum öldürmüşler onu, İnanırmısın beyim Kaç ay ağladım engel olamadım Gözümden gelen yaşlara. Hiç unutmam hatta köye geldi, Ben onunla konuştum diye Anama avradıma sövdü Kahveci Hüso. Bakmadılar o günden bu güne Suratıma. Vallahi canıma tak dedi beyim, Bırakıp gideceğim Ama ibrahim gelmişti Yıllar önce buralara. Furkan CAYMAZ |
Yeni iseniz hoş geldiniz. Gerçekten de "hoş" gelmişsiniz...
Şiir manzum bir hikâye tadında... Çok çok beğendim. Fotoğraf ta çok uygun seçilmiş...
Gözlerim yaşararak okudum şiiri.
Çok kutluyorum sizi...
Tam puan benden...