Emekle Yoğrulan Hamurun Teri...Ben sana, kördüğüm kaldım. Karıştı aklım. tutuldu dilim. Her şeye pas geçiyor elim. Kafam yine duman, Sabrım. Hatırım. Kibrine, edebine kurban. Beşikten, güne her hatıran. An, be an, Gülüşün. Duruşun. Sulu gözlerin. Bir bir hatırımda, adım başı düşmelerin. Parlayan gözlerinde hayranlığım. Zihnin de ki, varlığım. Gurur duyduğun adam/lığım. Hatırımda kömür gözlüm, hatırımda... Geçiyor zaman. Değişiyor insan. Vefa, dağ başı bir efsane şimdi. Sana senden yakın, Ciğer közleyen. Yanı başında kokunu özleyen, Kimdi? Elbet... Yaz yazdır. Kış kıştır. Sonbahar gelmeden, Sende mi değiştin. Sende mi bebem. Ben ki, Ekmeğe acıyı katık ederken, Ardın sıra sessiz yürüyorum. Emeğimi dimağına, azık ederken, Kırılan umutlarımı, izine sürüyorum. Sen nereden bileceksin, a kuzum. Ben bana ırak varlığını, sağlığına şükrederek, Beş vakit, yüzüme sürüyorum. Oysa! sen... Çaresiz, Çığlıksız, kırgınlıklarımı özgür yaşarken, bitmez şefkatimin, uzaklığını taşırken, Unutup var oluşun sırrını, Emekle yoğrulan, hamurun terini, Yok sayıp hakikat duvarını, Yürüyorsun tımar sız, Duruyorsun kuralsız, Susuyorsun umarsız... Söylesene ciğer közüm. Söylesene dilimde ki, suskun sözüm. Korkularım da saklım. Yitik aklım. Kırgın izim. Dargın kuzum. Hangi ara kindar oldun. vicdanını taşa mı ektin? Seni sen yapana, çekmedinse, kime çektin a kuzum? Sek bir hüzünsün, Bende şimdi. Dilimi, damağımı kurutan, İmkansız çaresizliğimsin. Kundaklanmış can evim. yaralı ceylanım oy yy, kınalı kuzum oy yy... Sen özgür olsan da, masmavi gök yüzü gibi... Varsın, Hüznüm bana hücre olsun... Sen yeter ki unutma! Her yüze güleni, dost sanma a kuzum, gülün kokusu hoşa gider, dikeni kanatır... senin canın yanarda, benim ömrüm biter, benim canımdan, can gider. Celal Şahbaz (yorgunkalem) |