eylülbir başka yaşanır bu kentte eylül güncesine usanç düştüğünden beri hazandan bir fazla ölümden bir eksik kimliksiz bir sancıdır rüzgar savurganları ve yaprak kılığında uçuşur sararmış her gün.. öksürüğüyle hohlayıp donmuş avuçlarını soğuk yemiş bir çocuktur bu kentte eylül ne güzel de okşamıştı bahar saçlarımızı güz bir kenti böyle çabuk nasıl çürüttü? nasıl çürüttü zaman penceremde sabahı uç uç böcekleriyle gelen umutların bir toz bulutuyla oynaşıp gittiği mevsim hangimiz tutabildi elleriyle gökkuşağını hangimiz bir romanlık sevda büyüttü? |