ErteledikMahdut vakitlerde yakalamıştık kutsal tebessümleri Alaca karanlık kuşağından koşarken Sadece sözlerimiz değildi Bilmem kaç yılın özlemiyle kavuştu ellerimiz Kısık gözlerin aralığından dökülüvermişti Karanfil kokulu özlemlerimiz. Bunca zaman bunca yıl Hangi yağmurlara yakalandı da Islaktı böylesine. Tozlu raflardan indirirken Arta kalan anıları Yıllara tarih düşürdük yarınlara dair. Bir kapıdan girdik Öbür kapıdan çıkmadan Ve tarihe ölümdür dedi zaman. Kelimeler soğuk bir hançerle kesildi Gün de güneşi beklerken gecenin kapısını çaldık Verdiğimiz sözleri erteledik Erteledik hayatı Erteledik yarını Gönülsüzce. Kimimiz bilemedi bazen Şaşırdı yolunu yol ayrımında Elinde bir tutam sonbahar Dudak kıvrımında Dünyanın bütün dillerinden bir ah Çekti gitti kimimiz Öyle naif, öyle titrek Neylersin Saatler durmuş, zaman susmuş Erimiş ilmek ilmek. Hani kızmıyor da değilim Çok zaman da geçmeden aradan Daha gideceğimiz yere varmadan Yolcusuz o yollarda kaybettik Pusulamızı. Yok ettiler düşümüzü Ak ettiler saçımızı. Biz Bir avuç mutlulukta Bazen kör bir kurşunla Bazen de kıpkızıl bir acıyla Vurulduk Erteledik neşemizi Erteledik Her şeyimizi Gönülsüzce. Yüksel Beyocaktan ( 5-11-2015 ) |