Seni sevmeye mecburum sanki
Seni sevmeye mecburum sanki
Acısa da ellerim Kanasa da bileklerim Titrese de dilim adını söylerken Yürekte kalmış parçaların Birleşip önüme çıkıyor Hayalin kadar olamadın ona yanıyorum Şimdi eksi 30 derecede üşüyen kalbim Seni arıyor yorgan döşek anılar arasında Yalnızlığına müptela asırlaşan öfkem Tutsada dizlerimi yokluğun Deli özlemler içerisinde suçlanır nefesim Seni sevmeye mecburum sanki Kutupta çıplak gibiyim seni sevmeyince Kuruyan nehirler akıyor yüzüme Gözlerimde eriyen mum gözlerini aydınlatıyor Sanma yağmur yağar yüreğime Sen hesap sormadan giderken Bağrımda alevli bir hançer yanmaya devam ediyor Melankolik ruhuma en acı arabesk şarkılar çalıyorum Ve tükenmeye yeniden başlıyor umut Kaldığı yerden ölmeye devam ediyor Seni sevmeye mecburum sanki Çınlasa da hasret kulaklarımda Kudursa da kıyametim gecelerde Suskun kaldırımlarda bir siyah gölge Düşer içimdeki uçurumlara Vurgun düşerken ayaz Sahipsiz adımlarımda Yüreğimde yüreğimi ararken Her yol niye hep senin semtinden geçer Her yolculukta karşıma sen çıkarken Alışkınım artık her rüzgarda seni içime çekmeyi Seni solumayı umarsızca Seni sevmeye mecburum sanki Hayat böyle akıp giderken Kırılan dallarda sana tutunurken Unutmuş gibiyim sadece adını Kalbimden habersiz yaşamanın günahı veya bedeli Seni sevmeye mecburum sanki HÜSEYİN ÖZBAY |
kaleminiz daim olsun...