PÎLTÂN*
Yazdığım şiirlerde ilkin hep sen,
Gezdiğim yerler de sen varsın Bana şiir gibi bakan gözlerin hep vardı Şarkı söylüyor du güfte ile rüzgar hep ikimize Ahenkle râks ediyordu yapraklar. Heybemde atmaya kıyamadığım ne çok şeyler var . Antika olmuş eski bir daktilo bir de kağıtlar Seni yazdım o kağıtlara mısra mısra gönlümün nişânesisin. Ah’ bir de ezilmeden götürebilsem gül kokulu incirler var Olmamış/tı daha nâr. Koştum beyaz bulutlardan ,yol boyunca allı turnalar . Sana gelince ah’yar; Gah koştum gâh mola verdim, gelene kadar. Kuru pîltân kokulu iklimlerden geçtim . Eprimiş eteklerimde yakamoz pırıltısı ve umutlarım var. Seninle biz Ayraç konulmamış kitap gibiyiz biz ikimiz. Gel dedin geldim yâr. Yüzüm gözüm yazdan kalma güneş yanığı Üstüm başım mısır püskülü ,ceplerimde ıhlamur var. Saçlarıma yapıştı gitmedi yazdan kalmış bir deniz yıldızı. Tenimde tuz ve yosun kokusu ,üstüm başım yakamoz pırıltısı * Sana geldim , Sever misin beni, Şimdi artık sonbahar her yerde sarı sarı yapraklar var. Gemiler dolusu özlemlerim bir de pîltân kokulu şiirlerim var. Geldim şimdi son bahar verirmisin bana , Yazın bahçenden kalma , kurusu bir gül hediye. Gel dedin ya, geldim Gelirken biraz deniz/in , Biraz göğün mavisini heybemde getirdim . Ne çok özlemişim gurbet akşamlarında seninle çay içip şiir konuşmayı , Geldim sever misin beni yâr. Ömrüm artık hep seninle newbahar. Her yerde sarı sarı yapraklar var ,sever misin beni yâr.. |
SAYGILAR efendim