ABLAM
Yedirir içirir, yur yıkar,
giydirip kuşatırdı ablam. Annem yokmuş veyahut da İlgisizmiş, ne gam. Öyle dediğime bakmayın, daha ondördündeydi ablam. O muydu, bütün bunları yapan? Şimdi deseniz, vallahi de billahi de inanmam. Hele, önlüğümün yakalığını ütülemesi yok mu, işte onu ölsem bile unutmam. " Bu da eksik olsun " demedi; besleyip büyütmekle yetinmedi, demek ki adamakıllı yetiştirdi beni ablam. Gözü kaşı yerinde. Çok " çocuk " vardı peşinde; ama o hep kardeşinin derdinde. Bir an bile pejmurde bırakmadı beni ablam. Şimdi, ona borcumu ödüyorum. Mezarına güller döşüyorum. Yakalığımı ütüleyen ablamı, çok ama çok özlüyorum. |