’’Ezim ezim eziliyor yüreğim’’
Ne kadar kaldırsam da elimi Tanrı ya
Ne O görüyor
Ne de sen anlıyorsun beni
Boğazımda düğümlü ismin
Sol yanımda sızın
Benim haddime miydi
Böyle sancılı bir aşkı göğüslemek
Çözemedim ne yüzsüz bir kalbin varmış
Şimdi sayıyorum ki kayayı tanıdım sende




Saatin birinde
Gece yol alırken derine
Bir kuyunun ağzından sesleniyorum sana
Kaynıyorken yüreğim güğüm güğüm
Anlatırken eskiyen geceleri
Tek yalan hoşlanıyor bundan
Anladım ki herkes kendi yenilgisini taşır aşka
Kalesi elden gitmiş beyim şimdi
Kalan tek yıldızım sönmüş
Kara sevdanın kara güneşidir akseden
Duy sesimi bu mezar gecesinden
Duy
Sevgiliyi söyleyen dilimde
Bir eyvah kaldı
Bir de yaLancı sözcükler olan dudaklarının maskesi




Gün ki umutsuz başlar
Güneş umutsuzca batar
Düşlerim kesişir bulutlarla
Hüzün dolu bir türkü
Hüzün dolu bir aşk
Hüzün dolu bir şiir
Kabahatın çoğu bende elbette
Hevâyı aşka uyup
Yar ateşine yanmışsam





’’ Ötme garip bülbül ötme
Beni gam kedere atma
Bir vefasızı sevmişem
................................’’