NazraNeyzenin üflediği nefeste saklısın sen Senin sesin yükselir uyuduğunda şehir Gönlümü hapsettiğim mahbeste saklısın sen Sensin güneş batınca gökte beliren mehir Ellerinle topladım yediveren gülünü Her gülün yaprağında bir yaram var kanıyor Hatırla ki Adem’i toprağa çeken günü Hatırla aşk ateşi o gün bu gün yanıyor Vehimle dolup taşan aklımı oy demirle Dilekler sensiz olmaz umutlar sensiz yetim Dalgalansın denizin yüreğime demirle Seninle aydınlığa kavuşsun şu suretim Köylü aksanı gibi yadırganırım Nazra Sen olmazsan dökülür meyveye duran çiçek Her sabah ve her akşam kapıma vuran azra Söyle daha kapıda ne kadar bekleyecek İsmini bir kez desem yıldızlar düşer yere Denizler ve nehirler kurur ateşin ile Gedik açılmış gibi gözlerinden mahşere Gelmiş geçmiş mahlûkat seninle gelir dile Susuz kalan bir gülün solan yaprağı yüzüm Sensiz çekilmez elbet bu kahır ve bu çile Ne olursun gel artık kaç zamandır öksüzüm Söyle ne kadar yaşar yürek bu hicran ile Nara düşen pervane sele kapılan kuşum Nazra bu yangın yeri ancak senle yeşerir Hazan mevsimi esen soğuk rüzgar olmuşum Ah Nazra bir meleğe zulüm nasıl haz verir Şu yazgımın rengini ak eyle ne olursun Yeniden doğsun dünya bir bebeğin gözünde Dalgalansın denizin sevda kıyıma vursun Kutsal bir sese bürün, artık yanındayım de |
Bir hececi olarak kaleminize hayran kaldım.
Hoşgeldiniz efendim deftere.!
Saygılarımla
Hatice Ayşe Hasan tarafından 9/24/2015 7:51:13 AM zamanında düzenlenmiştir.