Can Oğul
Can Oğul
Kara topraklar aldı sardı kara bağrına Kahpe kurşun utandı dibe kardı can oğul Neydi suçun, günahın neydi ahvalin ahın Hiç kimseler bilmedi dünya sordu can oğul. İlmek, ilmek dokurken yürekteki sevdanı Nice canlar duymadı ervah ezel nidanı Ayet, ayet hasretler sardıkça lal vedanı Gün kuşandı geceyi devran durdu can oğul. Çöktün ayaz geceye aydınlattın nurunla Yağmur örttü üstünü kurumadı harınla Hüzün kokan çiçekler boyun büktü arınla İhanetin yarası cana zordu can oğul. Yetim kaldı ruhumuz gidişinle çöktü sis Siper aldık acıyı bir sen kaldın bir de yas Bir umarsız elinde kaldıkça bizler sus pus Hainin tuzağında ölüm vurdu can oğul. Şehadet şerbetini içtiğin günden beri Al bayrağa sarılıp göçtüğün andan beri Nice yürek kor oldu uçtuğun dünden beri Anaların feryadı kızgın kordu can oğul. Dokundukça inledi hasretinden geceler Birleşti bütün eller koşup geldi niceler O gülen gözlerinle diller adın heceler Yaktığın yüreklerde acı birdi can oğul. Vurdukça kardeşini gam dürdü elde başın Vuslatın namlusunda can verdi yirmi yaşın Göz yaşında boğuldu kan serdi ak naaşın Vebali çok ağırdı arşı yardı can oğul. Yüksel Beyocaktan |