Tılsımlı ihanet
Kısacık saçlıydı o kadın
Rüzgarda savrulan saçlarına ölüm ihanet etmişti Ölüyor çiçekler yanı başımda Dikenli tılsımlar bir avuç kayıp kadın Eteklerinde düşe kalka emekleyen düşleri Kısacık saçlıydı o kadın Nasırlı parmakları geleceğini okşamıştı oysa Anne sarıl bana ben seni özledim Kırmızı verandada kızıl saçlı o küçük kız değilim artık kuş tüyü ağırlığında demir leblebiyim ruhuna takılan Kısacık saçlı o kadın Ruhuna tılsımlı ihanet asıldı kayıp bir gelecek kaldı geriye Ellerimin çizgisinde kayıp kadınlar Bir avuç yoksul kalan dualar eşliğinde.. Akasya dikiyor Biliyorsun o kadın sensin Can yakan masallar gibi sessiz Kısacık saçlı o kadın Saçlarına tılsımlı ihanet serpti Kayıp kadınlar kulübüne hoş geldiniz Tılsımlı ihanetin kadim hikâyesidir okuduğun Kısacık saçlı o kadının hikâyesi Bir lokma somun kırk yamalı hırka giydiğim ömrüm sende hoş geldin Mahmudiye Düzkaya |