Aynadaki yabancı ve susan binlerce kadın gölgesi ölür
Aynadaki o yabancı kim
Yüzüne sinen efsunlu örtünün altında Susan o kadın kim Kırgın binlerce imge dudaklarını mühürlemiş Sessizliğin mimikleri düştü düşecek Yarı tok yarı aç çocuklar ağlamaklı Suskunluğum ölüme sürgün Kelimeler hükümlü yüreğimde Dinlediğim müzikten süzülen anılar Taş duvar örüyor tok bir seste Kırgın binlerce an ve yaşanmışlıklar Ve kırgın çiçeklerin solan renginde ömür Taş duvarlar kadar soğuk yalnızlığım kadar uzak Dedim ya Aynadaki o yabancı kim Itır kokan tenine dokunan yabancılaşan ömrüm Suskunluğumun kanıtı dudaklarıma vurulan mühür Zaman geriye sarmaya başlayınca misli misli Kabuk tutan döküntüler başlar Bizde bilirdik sessizce gemileri yakmayı Yel değirmenleri öğütürken İçimdeki ötelenmiş tütün kokan geceyi İşte o yüzden yabancı kalır aynaya düşen gölgem |
Kutlarım...
Saygılarımla...