Arz-ı Matem
Üşür mü ki insan bu yazda?
Donduğumdandır soğuk ayazda Bulutlardır gökyüzünün süsü Sen de koş; bul ölümsüzü Dert tahtında taçlı bir kralım Edelim bir hayal,yerleştirelim kendimizi O hayalin içine..Bir ev kuralım Yıkıldı ev ve kalan kerpiç izi.. Gökyüzünü kaplayan gri sisi Dağıtın derhal ellerinizle Ellerimizle yaptık hatalarımızı Şimdi kim kurtarır bizi? Üşür mü ki insan bu yazda? Donduğumdandır soğuk ayazda Beyazda; bir huzur var beyazda Siyahta; bir hüzün var siyahta Başta bir bahçeydim mutluluğun estiği Şimdi bir çölüm hüznün gezdiği Dolaştığı..deydiği çorak toprakların Her köşesini ayağıyla ezdiği Zalimden dost olmaz,veliye dert sormaz Geleyim mi demez; varır öylece Ve öyle de..Yavaş yavaş solmanın vaktidir Ölüm Rabbimin ahdidir Bu dünya sahtedir.. Sersemiz..konuşamayız.. Yandığında yüreğimiz.. Bileklerimizi kırar yaşam güreşimiz Kalkamayız..doğrulamayız Tepemde yine gökyüzü Ve yine kuşların sesiyle uzanmışım Gördüğünde bu yüzü Sen üzülmüşsün,ben bakakalmışım Yanmışım ya..ondan hep Yazmaya doymuyor bir türlü Dert sayfasına mürekkep Üşür mü ki insan bu yazda? Donduğumdandır soğuk ayazda Biraz da sen koy varını yoğunu Varlığınla göster var olduğunu Solduğumu görüyorsun da nedendir ağlamaman? Sorduğumu görüyorsun da nedendir anlamaman? Dinlemeden,anlamadan hüküm verir insan Yandığımı görüyorsun da nedendir sızlamaman? Ateşin içinde korlaşıyorum yakına yakına Kaybettiğim gülüşümü biri getirsin yakına |