külgündüzler sunalım kanatlar taktığımız güne farklılaşalım iyice parlatalım sıyırıp dallarından dağlarından sabahları aynaları ovalım hohlayalım yazılmasın beni sil yaşadıklarımızın çoğu sökülen yapraklar gibi zor bi tiren çığlığıyla doğdum ilk küçüle küçüle gidiyordu babam ilikliyordu tabutunun düğmelerini kar yağıyordu yapış yapış oluyordu insanlar konuşmalar ağlak komşular geliyordu ellerinde bi tutam kül mendillerini de almışlar yanlarına bi de fısıltılarını bi de samanlarını dünya yanmış ne umur ah ben sizi neden iyi bilmiyorum huylarınızı yumuşak anneme ilk kez sarılmış kadar sıkı tuttum sözlerimi ıslak kirpiklerimi iki yana ayırdım birinden ablam akar yağmuru çok sevdim bi de mınnak kedileri evin her yerinde tuz göleti ve tırnaklar yaşını dik tut yıkayınca geçer ölüm acısı |
Ve insan düşünüyo istemeden, acaba o çürük elmanin icini bilmese miydik, bazen bilmemek daha guzel gibi..
cok cok guzeldi.