TARİF-İ YALNIZLIK
Önümde bom boş bir sayfa
Mısralar bana bakıyor ben sana Kalbimde hafif kırıkları kalmış aynı tat Kırıklar beni istiyor ben seni Şu elimden çıkan satırlar duyuramıyor sesimi Yetmiyor kalemim, yetmiyor kelimeler tarif-i hüzün için İnleyen keman sızlatıyor her notasında bedenimi Sanki kalem oluyor birden yüreğime Buldum mu yoksa kaderimi paylaşacağım o sevdayı Hayır, işte yeniden durdu zaman Saat olmuş gecenin ikisi, insanlar uykuda Herşey sadece duruyor, öylece bana bende onlara Kimse merak etmiyor kimse istemiyor 14. Kattaki adamı Yalnızlık yaradana yanaşır bizden ötedir Lakin hissedersin okyanusun içindeki kuru kumdan farksız Her şey var, herşey sende ama sen yoksun Sadece sen eksik sadece sen İşte düşkünü olduğum o tını Uzaktan efeliyor kulağımı Ne buz kaldı ne de sessizlik Bozuldu ve şerefinle geldin bu garibe Sanattır çıkardığın her nota Hüzünüyle sevinciyle her tının Yüreklerde hissedilir, dokunur ve ezer geçer Tarfi yok denilmiş yalnızlığın Dinle o zaman bu şair-i bedeviden Bak bakalım işitebilecek misin evvelden Seni senden alan ne varsa kaleminin ucundaki son mürekkep Sebebleri saymadan nedenleri isteyen tek beden Acıların dahi dayanamadığı o kelime Kelimelerin dahi aralarına almadığı o anlam Hiç kimsenin istemediği o söz Şairlerin yazdığı ama istemediği o tema Karanlığın bile korktuğu o anlam YALNIZLIK . . . Üzülme sen ey kutsal kelime Ben sana aşık sen hakka İşte budur tarif-i yalnızlık . . . SELÇUK İLHAN AYDI SUSKUN SESLER |