Sahi annem olarak bildiğim sen annesizliğimin kaçıncı mevsiminde doğdunŞiirin hikayesini görmek için tıklayın cebimde birkaç kelime kaldı henüz harcamadığım
işte o yüzden küf kokuyor anılarım
cebimde birkaç kelime kaldı henüz harcamadığım
meleklerin kanatlı yalnızlığından sarkan merhamet hüzünlü çocukluğumu kumbarasında biriken duam ellerime dolan bir avuç deniz tuzu gurbetin sancılı bekleyişinde babaya dair anı karmaşası suskun geçen yıllara dair öfke bir çocuk henüz gülmeyi yürümekten önce unutan düz yolda tökezleyen yıllar cebimde birkaç kelime kaldı henüz harcamadığım çocukluğumu en masum uykusundayım anneme sarılınca yalnızlığın şatafatlı kalabalıklığı yanı başımda olsada annemin yarım kalan mektupları gibi hüzün kokan anılar biriktirdim babamın yokluğu kör duvarları ördüğünden beri yetim ve babamın o ilk gurbete gidişinde bir avuç tuz bıraktı istanbul ara sıra hayalimde bir ev beliriyor verandası olan ve mutlu çocuk kahkahaları belleğimde gülümsüyor hayalimde yırtık anılarım darma duman ve üzerimde ışıltılı boncuk işlemeli bir yelek benden köşe bucak saklanan sahi ben kimim annemin suskunluğunda açan yalnızlıkmıyım cebimde birkaç kelime kaldı henüz harcamadığım dilimin ucunda körelen kelimeler gibiyim sustukça içine gömülen öfkem gibi yalnız ruhuma bayat eknek kokusu sinmiş gibiyim şimdi ki susam kokusunu unutan çocukluğum gibi istanbul bak ben artık hiç ağlamıyorum babamda dair anılarım da yok küf kokan simit susamlarını martılarda yemiyor artık anılarımda deniz kokan resimlerde silikleşti bir avuç tuz bir avuç suskunluğum kaldı ve hayal meyal anımsadığım midillim de yok sahi annem olarak bildiğim sen annesizliğimin kaçıncı mevsiminde doğdun cebimde birkaç kelime kaldı henüz harcamadığım |