Şavaşın celatları ölüm kokulu iris çiçekleri serpti kefeni yırtık ömürlerin üstüne
şehrime bomba yağdığından beri kış çürüğü yağdı saçlarıma
ömrüm başka iklimlere sürgün yarım kalan sevdalar başka lisanlarda aynı acıyı yaşar roza şehri satılan kadın üç kuruş bomaya süt kokan çocuklar kurban verildi şavaşın celatları ölüm kokulu iris çiçekleri serpti kefeni yırtık ömürlerin üstüne kış çürüğü renginde çocuklar ölümün alnınan öptü cennet kuş cıvıltısı eşliğinde dünyaya bir tutam merhamet bıraktı roza şehri satılan kadın yüreğinde kış çürüğü ömründe ölen çocukların merhameti saklı kış çürüğü ölen çocukların sesizleşen sesi gibidir roza ben seni hep gizli sevdim dedi şehri satılan kadın şimdi yarım kalan sevdası sürgün yemiş gizli bir sevdanın hazin sesiydi uzaktan duyulan kırgın suskun utangaç ölüme yenik aşkını söylemayi unutan şimdi sahipsiz çocukların ölümüne tanık tanıdık tankların gölgesinde güneşi kaybolan kadınların ağlatan yalnızlığı şimdi kulağına fısıldam yarım kalan hayatımın kış çürüğünü bana beyaz beyaz yağarmısın ömrüm roza şehri satılan kadın esir düşen güneşin kızları bakır tenli çocukların diyarı kan lekeli özgürlüğün demir pençesi ne zaman beni okşasa kabuk tutan kış çürüğü ölüm kokar roza şehri satılan kadın ağlıyor bu gece Mahmudiye Düzkaya |
kirpiğine yaş değse
içim ürperir
tüm şehirler
kurban olsun sana
yeter ki sen ağlama ölürüm roza
bu da benden olsun... tebrikler saygıyla