SİYAH İNCİSancılı denizlerin suyu boşalır ayaklarıma Postallar ağırlaşır kılcal damarlarımda Kıpırtısız can’ana okunur sabah selası Dönüp toplamak istersin istiridye kabuklarını Ellerine yaktığın ateş Peygamber kınası Oysa inci olma olasılığı salgılanmıştı mutluluklarımız Yeryüzünde aynı bedene katılmış lavralar olabilirdik belki Ya da Kavkıl bir formun içine kayıt edilmiş duygularımızla çoğalabilirdik Belki de Başkalaşımla güzel/leş/meyi bekleyen tırtıl zaman kavramı olmayan kelebeğe dönüşebilirdi Duyu organlarımın ölçütlerini düşünüyorum Estetik olana şişman, mutlu olana özgür denklemi kurgularını eşitliyorum Algılarımızla uzlaştırdığımız kültürü ceplerimize doldurmuşuz örneğin sert zemine yapışık yaşayan kabuklarımız dış etkenlere karşı savunma sanatı geliştirmiş akıl oyunları ile kırılabiliriz istavkoz çıkarırız bazen bazen de gönlümüz hoş olsun diye secdeye varırız belki de ölebiliriz Aynı devinim içinde sularımız ısınır bulanıklaşır yaşam alanlarımız bu yüzden hareket etmemize yetmiyor kalbimiz ve beynimiz duyumsayan tepkiler verdikçe anlıyoruz yaşadığımızı Henüz başlamıştı ç/oğul tanrı ile t/ek tanrı savaşı Denizde kum tanesi olmanın bedeli Bazen siyah bir/inci ..... |