Nasıl aynalardan ıslak düşersin
Nasıl aynalardan ıslak düşersin
Kır çiçek kokulu gözlerin sonrası Sarı Yeşil Mor Kırmızı ellerin Dilin dilim Dinin dinim Saçlarını tararsın Oysa ki iki kelime yeter Gizemi çözmeye Dili sürçmeye gör Aşk diye düşünce pencereme Usulca esersin perde,perde gözlerime Daha yağmurun yanaklarıma inmediği gecelerde Öyle hasret bağlar ki soğuk Gece,geceye Gün güneşe Bir dere serilir Bin bir yeşillin tonu sesimize Sakın kükreme Sakın üfleme Güz Gırizu patlaması aşk denilen maden ocağı içim Putperes demirin koru nefesim Nice ayrılıkları çarmıha geriyorum nice hayırsız akşamları Senin mavi köşelerin köşegenlerin dehlizinde sen ah sen yine duymuyorsun Sarı diyordum Siyak Kırmızı Saçların oluyor Yeşil gözlerimde gözlerin zeytin siyahı buluyor Moru alı ellerim yar ellerinsiz ellerim soğuyor öyle bir güneş ki içimde çölenmeler oluyor Baharı bekle diyor yüreğim Baharsa seni Sen yine kitap okuyup,demlen çay iç bira iç odanda benim sesizce seni gezinen kokla yastıklarını akşamdan bıraktığın göz yaşlarını iki tel saçın bende arayıp,sorma onları Karıştır sapı samanı toprağı Konağına ben olurum kerpiçten evlerin kerpiç toprağı Bir beyin oğlusun sen Bir beyin kınalısı Kim bilir neydi bu bende ki aşk sevda yarası Sahi olur mu sevgisiz cennetin açık kapısı kamil söylemez |
güzel şiirdi yüreğine sağlık.
saygılar.