E S M E R İ M
hayalinle uyandım yine bu sabah güne
dünden kalan yüklü bir hüzün var gözlerimde güneş yine sensiz ve öksüz doğmuş,sahiller bomboş yanlızlığıma kelepçe vurmuş,keder dolu yokluğun serçeler konmuş pencereye,seni bekliyor esmerim bir parça beyaz peynir,bir kaç zeytindi mutluluk oysa ne çok severdim seni,yaşamayı göze alırcasına senden başka yağmur yağmadı gözlerimden avuçlarıma ve senden başka bir ışık doğmadı soğuk duvarlarıma gittiğin gün yapraklarını döktü karanfiller esmerim bizim mahalledeki ayşeyle murat evleniyorlar bugün hani hep derdinya bizide çagıracaksınız değilmi nikaha ayşenin küçük kardeşi davetiye getirdi dün akşam üstü şöle yazıyordu zarfda ablam abim şahitlerimiz sizsiniz gidişini nasıl anlatırımki onlara yıkılmazlarmı esmerim geçenlerde hanife teyzeyi gördüm yolda oğlum diye seslendi pek bi dalgınsın hastamısın dedi yok teyzem iyyim dedim hanım kızımızı göremez olduk nerelerdeki hiç görmüyorum etrafımda yanan ışıklar bir anda söndü karardı dünya o artık yok bile diyemedim sakladım gözyaşlarımı esmerim yokluğun kasıp kavuruyor geçtigin dokunduğun heryeri bu kadar büyük sevilirken neydi bu gidişin sebebi neydi yakışmadı çiçeklerin ilk baharda kuruyup yaprak dökmesi yakışmadı sevgi dolu yüreklerin boncuk boncuk yaş dökmesi gidişin sana yokluğun bana öksüz kalmak sevenlere yakışmadı esmerim....yakışmadı bee esmerim Erkan ŞEREMET |