sultanlar ve BendelerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın beyti:
“Harâbât ehlini hor görme zâkir, defineye mâlik viraneler var.
I-
Nice sultanlar vardır, taçları som altından, Yıkılmaz sanmaktadır, emin saltanatından, Görkemine bakmayın, dönerse devran bir gün, Görmek gerek halini, taht gidince altından. Makama güç katmayıp, onda şeref arayan, Sonunda bulacağı, koskocaman bir yalan. Her şey geçip gidecek, daimi olmaz asla, Kendinde ne varsa, odur kalacak olan. Emanet sahipleri, hâkim değil hadimdir, Hâkimim zannedenler, en sonunda nadimdir. Sünnetullah böyledir, tarih buna şahittir, Yanlışlar arızidir, doğru olan daimdir. Tahtı gönle kurmalı, gönül ehli olmalı, Saygı ve sevgi ile gönüllere dolmalı. Emanet bir sınavdır, sığınmalı Rabbine, Bu sınavı kaybetmek korkusuyla solmalı. II- Nice sultanlar vardır, herkes el pençe durur, Şaklaban bendeleri, efsaneler uydurur. Ne söylese hikmettir, lütfedilmiş nimettir, Zaten dalkavukların, karakterleri budur. Huzura girmek için, eğilip bükülürler, Eğrelti dikiş gibi, çözülüp sökülürler. Göze girmek hevesi, coşturur dillerini, Gizlenmiş kinlerini, kusup da dökülürler. Çok da iyi bilirler, yaşa var ol demeyi, Üşenmeden verirler, bunun için emeği, Vicdanları var mıdır, bilemem onu ama Pek de masum görürler, kul hakkını yemeyi. Çevresini sultanın, kuşatıp çepeçevre, Yaklaşırlar yanına, sabırla evre evre. Ancak bir hal olur da, giderse makam elden, Yaşasın yeni kral, uyarlar yeni devre. Gönül ehli olanlar, bu oyuna kanmazlar, Haysiyetsiz tipleri, bir adamdır sanmazlar. Sözü özü doğrular, yoldaş olur onlara, Saltanatın sonunda, pişman olup yanmazlar. III- Nice bendeler vardır, yürekleri dolu kor, O şartlarda yaşamak, insana elbette zor. Ama asıl köleler, makam menfaat için, Ruhunu satanlardır, siz onları görün hor. Melikin zindanında, Yusuf da köle idi, Ama o köleliği, yine Rabbından bildi. Bedeni köleyse de, seçilmiş bir nebiydi, Semalarda övülen, şerefli bir elçiydi. Ya o, Zeyd Bin Harise, Kur’an’da adı geçen, Resul muuhabbetiyle, hürriyetinden geçen. Nebiler Nebisini, Allah’ın habibini Bu dünyada kendine, efendi diye seçen? Makamsa işte makam, köle ama bir sultan, Böylesi köleliğe, kim demez ki can kurban? Gönül zengin olmalı, kalbi güzel olmalı, Kaftandan kıymetlidir, çul bile olsa urban. Para, pul, makam ne ki, insan olmak asıldır, Dünyanın nimetleri, geçici bir fasıldır. Hesap günü gelende, nefsine aldananın, Defteri açılanda, görsen hali nasıldır? IV- Her virane haneyi, sanma ki değeri yok, Nice hazineler vardır, kıymetini bilen yok. Gerçek servet kalptedir, her kula nasip olmaz, Bakırı altın sanan, zavallı ahmaklar çok. İbrahim Hakkı gibi, gerçeği anlamalı, Hak olan durur iken, batılı anmamalı. Söylemek kolay ama uymak gayret işidir, Hulusi yazdı diye, ariftir sanmamalı. Not: Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın beyti: “Harâbât ehlini hor görme zâkir, defineye mâlik viraneler var. |