Hayallerini Sordum Bir Güneydoğulu Çocuğa - 2 -
Hayallerini sordum bir güneydoğulu çocuğa
’’Bak abi’’dedi ’’daha önce de ayrıntılı konuştuk bunları aynı şeyleri temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp birbirimize ikram etmeyelim yıllar yılı geri kalmışız devletimiz bize önem vermemiş belki bilerek belki bilmeden okul gelmemiş sağlık ocağı doktor öğretmen gelmemiş gelen de hemen bir an önce batıya tayin istemiş sevmemiş buraları küsmüş benim halkıma benim halkım da hem devletine hem ona bunları aşalım abi artık aşalım etle tırnak gibi kaynaşalım vatan için var gücümüz ile çalışalım bu verimli topraklar hepimizi besler yeter ki boşa alınıp verilmesin nefesler’’ ’’Bak çocuk’’dedim ’’Konuştuklarının çoğunda haklısın tabiat şartları çok çetin güneydoğuda lakin dozer gönderiyoruz yolları açsın diye tutup onu yakıyorlar öğretmene imama doktora kurşun sıkıyorlar bağrımız alev alev yüreğimizde yaralar yüreğimizde korlar bunların çoğu da ne Türk ne Kürt başka milletlerden milletimin kanına susamış kurt bunu iyi belle çocuk iyi belle vatanını her Türk gibi seven senin benim gibi ne güneydoğulu insanlar var mertliklerine civanlıklarına kimse denk gelmez bizler sizler ve diğerleri Gürcüler Lazlar Çerkezler Kürtler Türkler yurdumuzun aydınlık yüzü aydınlık geleceğiyiz’’ Gözlerinin içine bakınca parlıyordu coşku ve umutla... ’’Haklısın abi’’dedi ’’benim dedem Aziziye Tabyasında Nene Hatun’un yanında Rus’a silah bile sıkmış bizim suyumuz da içilir ekmeğimiz de yenir’’ Tam şurama bir şeyler oturdu o konuşurken devam etti sonra ’’Bir gün bu hainlikleri ülke olarak bitirince Türk ve Kürt bin yıldır kardeştir denir’’ |