Babaannem Sadiye Hanım
Aylar önce,annaneme şiir yazmıştım.
Şimdi babaanneme yazmasam; Darılır bana, Osmanlı kadını,Sadiye hanım,bu da gelsin sana... Hayatında hiç doktora gitmedi, Hastalık için;sadece kulaklarını yıkatırdı, Ara sıra Gata’da, Amcam o zaman görevde Albay’da... Soğuk kış gecelerinde, O zamanki sobalı evimizde, Bize bilmeceler sorar,masal anlatırdı, Yüreğimize sevgisini,milim milim damlatırdı... Artvin işgale uğradığında,muhacirliğe gitmiş, Çocuklarının iki üç tanesini yollarda kaybetmiş. Az gürcüce,az rusca,birazda ermenice bilirdi... Hep anlatırdı bize o yılları, Geceler koyumu koyu, Acı,yoksulluk diz boyu... Ne sigara,ne alkol, Seksen yıl bilfiil abdest ve namaz, Niyaz dua, Ömrünün sonlarında biraz biraz, Aksar oldu namaz, Takılırdık bazen, Müslümanlıktan emekli olunmaz amma, O olmuştu galiba... Bir acı kuvveti vardı o yaşta şaşardınız. Bazen amcamla,babama; Ki o zaman altmışlı yaştalar. Ağzınıza elimin tersiyle bir vurdummu, Zerzebil ederim derdi, Sabahları süt içer, Fındığı cevize karıştırıp yerdi... Enflasyondan haberi yoktu, Bayramlarda bize yıllar boyu, Hep aynı parayı verdi... Bazen incitmeden işletirdik yerdi; Bazende o bizi işletirdi, Hemde ne işletme beterdi... Eve televizyon gelince,bir müddet bakmadı. Yaşlılığında bile, Hiç bir şeyi kafaya takmadı... En son doksanbeş yaşlarında, Amcaoğlunun düğününde horon oynadı; Vurda geç bacım diye, O yaşta bile hayata doymadı... Gönlümüze taht kurmuştun sen, Rahmetli babaannem... |
Hep derim; insan da araba gibidir, ikide-bir bir yerini ustaya elletmesin diye...
Bizim Hüznü Aganın annesi; Nâfiye...
Başında Kur'an okuyanların hepsinin cenazesine gitti yine.
Doktora gitmedi;
Nâfiye Nine...
Kimse bilmiyor yaşını; belki, yüzyedi belki daha diye.
Kalasın Sevgiyle...
Selam yollamayı unutmayayım...
kadiryeter Kadir Yeter. 14.9.2016 Salı. TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/siir/1046457/babaannem-sadiye-hanim
Ahmet Zeytinci'ye