İNSAN NERESİNDEN
Ne çok tekrar ettim kendimi
Kendinizi ne çok anlamadınız Kavrayışınıza kalbimden damıttım gerçeği Yine de basit cümleler kurduğumu sandınız Ey kavmim, ne çok aldandınız Birileri bir daha söylemeliydi İnsan neresinden sevilir, dedim Rabbime sormam şart dedi birisi Böylesi nasıl olur bilmiyorum Tanrının gazabını üstlendi elleri Bir diğeri nesebine danışmaya gitti Şeceresini uzun uzun okşadı Nasıl da kırptı uzun ve zorunlu bir tarihi Bir başkası ayrımlanmış haritalara uzandı Hayretle “Ne kadar da az” dedi parmak uçları Bunlar bana hiç olağan sayılmadı Bekledim, ellerinde tüfeklerle döndüler Şaşı gözlerle, göğüslerinde ölü uzuvlarla döndüler Çoktan seçmeli sınavdaymış gibi Bütün şıkları silahlarla elediler İnsan neresinden sevilir, dedim Herkes bir yerlerden kopya çekti Kimse kalbini yoklamayı akıl etmedi Dürüst olmak için önce hislerinin dilini kestiler Kan kirli yollardan ark buldu kendine Coşkun nehirlere dalar gibi herkes izledi Kanın boğabileceğine kimse inanmadı Her şeyi dışlarında yazılmış gördüler Bunlar bana hiç olağan sayılmadı Ey kavmim ne çok aldandınız İnsan neresinden sevilir, dedim “İnsan neresinden vurulur” u tuttunuz Ne çok kızıp ne çok karaladınız Basit bir sınavdan sonra ne çok ağladınız |
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama selam olsun.