-ben mi? oturmuş hâlâ gözlerinin kuytusuna maniler döşüyorum, yazdıklarımız şiirden sayılır belki bir gün? kim bilir!
bu tıpkı cigaran bittiğinde Adıyaman tütünü sarıp içmeye benziyor bir gün uykusuzluğum sorar uykusuzluklarından hesabını!
can kırıklığımdır vicdanı çöp olanların merhalesinde üzerime devrilen karanlığım! yedi gün, yedi gece içimde uyuttuğum yalnızlığım...
kin tohumları boy veriyor saksılarda güvercinler yem diye nefreti gagalıyor cami avlularında yüzüm dönük takvimlerden rotam kayıp ülkelerden ve ben mumu sönük gecelerden sadece bir umuda u’yanıyorum her sabahımda sana, yalnızca sana!
zincirleme isim tamlaması veya zincirleme trafik kazası gibi uzuyor da uzuyor bendeki adın her şey adınla başlayıp adınla son bulamıyor yazık!
yetimhane koridorlarında ağlayan çocuk huzurevinde bir gülümsemeye muhtaç yaşlı oluyor sana büyüttüğüm sevdam dişleri ve düşleri dökük elma şekeri yalarken siyahbeyaz bir fotoğraftan
yüzüm yüz yıllık bir sensizlik gözlerim derin bir sessizlik ağzımın tüm tatları talan gamzemde sakladığım sevgi külli yalan
doğru nedir bilir misin? ey canıma can olamayan! gökyüzünü yitirmiş bir martı kadar suçludur denizini kurutmuş bir balık da tıkır tıkır değildir adımlar kıtır kıtır kesilir kıyısını kaybetmiş yavru bir yengeç tarafindan artık zaman!
Tüm Edebiyat Defteri’ne ve varlıklarıyla beni yalnız bırakmayan herkese mutlu bayramlar diliyorum, teşekkürler, sevgiler...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yüzüm Dönük Takvimlerden... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yüzüm Dönük Takvimlerden... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yüreğinizin bitmeyen duyguları, dinmeyen sevinçleri, azalmayan huzuru ve hep diri kalan kifayeti iri, demlenmiş şiirlerinizin devamı dileğiyle. Sevgi ve saygılarımla.
Ses/in uzağıma düşüyor ve sen bırakıyorsun aklını kemirip duran bağımlılıkları ki hayretler içerisinde kalıyorsun o zaman avuç içlerini teğet geçen çizgilere..düşlerinden arta kalan o bilinmezliği arıyorsun yüreğinin aynasında, kırılıyor bütün objeler tuz ve buz..duvar derinliğinde şiddeti bardağın ve kulaklarında yankılanıyor duyuyor musun? Kırıldın/candan değil, camdan bir kalp buldun diye..kırıldın/eritiyorsun şimdi bütün düşleri/düşüşleri malumun…şekil ve mana koze düşüyor ve damlıyor parmak uçlarından ateşi/kör..ayna sahit/ve zaman ki bırakıyorsun hiç sorulmamış sorularını/sorgularını en tenha cevaplarının ucunda/bütün bildiklerini.. ezberlerin bir şiir yaratmaya yetmiyor bil/iyorum ordaydın satırın hemen yanında, dil üçuma takılı kalan bir hece gibi işliyorsun dilimin tam üstüne ve yutkunuyorum yüreğimi teğet geçerken bütün cevapların..bırakıyorsun kendini /tutmak gibi uçurtmanın ucundan (aynı göğün altındayız unutma) susarak ki susmak bazen gülümsemektir martı telaşlarına ve yasını tutmaktır kedilerin…
(...)
sevgimle..
eksik susmalar tarafından 7/29/2015 4:46:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şu köşeden dönebilsem Yağmurlar kucaklar belki Belki geçerim bir gökkuşağının altından Ama kar yağıyor kirpik uçlarıma Buz tutuyor saçlarım sonra Aylardan Temmuz Aldanma!
Lara ada nın yorumuna katılıyorum ;elbette yılların birikimi ile güzel şiirler yazıyorsunuz ama sanki bitmez tükenmez bir kaynakta yeniden hep tazeleniyor ,duygular düşünceler dile geliyor gibi!....MAŞALLAH diyelim nazar olmasın.
hamdi fatih tarafından 7/16/2015 5:27:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
"yetimhane koridorlarında ağlayan çocuk huzurevinde bir gülümsemeye muhtaç yaşlı oluyor sana büyüttüğüm sevdam dişleri ve düşleri dökük elma şekeri yalarken siyah beyaz bir fotoğraftan"
Burayı yazmayaydın iyiydi.
Ne çocukluğumuz geri gelecek, ne ileride halimiz ne olacak endişesi bitecek.
Metin Yılmaz tarafından 12/20/2015 6:31:49 AM zamanında düzenlenmiştir.