Dağların Maral'ı
Eğer bir gün beni aramak istersen
Rüzgarın kalbine savurduğu yerdeyim Eğer istersen palyoço olur güldürürüm Kulağına melodiler mırıldanırım Canına can yoluna yoldaş olurum Gitmek istersen Benimle kal diyemem ama fısıltıyla seslenebilirim Senin Hangi yanın gerçek hangi yanın bana yabancı Sen benim cennetim misin ? Yoksa cehennemin misin ? Yoksa beni almaya gelen azrailim misin ? Kaç yıl aradım sende beni farklı kılacak kelimeleri Bulamadım / meğer Ben keklik olmuşum, sende bir avcı Eskiden olsa yanaklarıma düşen damlalara teslim olurdum Göz yaşlarım da kurudu inan Ağlayabilsem doya doya kahır mektuplarımın içine keşke kırık dökük parçalar hıçkırıklarımla buluşsaydı Uçurumun dibinde dokunamadığın kaktüs olaydım Kimler geldi kırılmış çocukluğuma Kimler iz bıraktı gençliğimin baharınına Kimler olgunluğumu yalanla yıkmadı ki Kimler dikenli tellere takmadı ki Ya sen ne yaptın Dağların kucağına saldın Maral’ı |