5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
704
Okunma
seneler geçti giti
Hiç bitmek bilmeyen çocukluğum
kurulan yer sofrası ne varsa yenen aşımız
yanan küçük sobamız etrafını saran çocuk kardeşler
hele bir vardı ki kenarda oturmuş soğuğa aldırış etmeyen
Yada yıllara yayılmış elinin içinde
bir top yumak olmuş acıları
sitem edecek kimi var ki
Rüzgara savrulsa nereye gidecekti
içindi ki buzulları eritebilir miy di
dipsiz kuyudan çıkabilir miydi soğuk odasında
gün yüzüne uçabilir miydi
Mutlu gözüken mutsuz olan bir kadındı
Güneşin hasreti özlemiydi
Ne bir gün gördü
Ne onu anlayan çocukları
ne de onun yaralarını saran bir el var dı
Kendinden başka kimse yoktu
Çocuk yaşta evlenip oyuncakları bile olmayan
Radyo sesiyle bütünleşen
Bazen de düşüncelere dalan
Unutamadığım çocukluğumun azıcık kaleminden
mutsuz gelen mutsuz giden
küçük gelindi
5.0
100% (6)