Dilediğin Gibi YargılaKim bilir… Belki de kahrında haklısın Evet, riyakârdır benim kalbim Öyle riyakâr ki hak ve hakikat yerine Edep ve ihlâs hassasiyetine kayıtsız kaldığından Saf… Ve bir o kadarda Masum oluşumdan, inanışımdan Anlatılan ve abartılan sanat programlarından Hiç itibar etmediğim, kanmak istemediğim anlardan Ben… Senin ekseninde dönemem Her takdir hakkını kayıtsız onaylayamam Anlaşılmaz olan yanların için suallerden arınamam Garip ve anlaşılmazlık üzerine İnancı asla sarsamam Gördüm ki… Meziyet ve karakter olarak Çok farklısın, alışagelmişin dışındasın Sempatik yanların, edalı tavırların dikkate muciptir Fakat bu akıl, mantık, görgü ve edepten geçmek değildir Bizim… Kırılma noktamız Çok farklıydı, emel ve hırsın ortadaydı Akaidi ve felsefi görüş açılarımız çok farklıydı Bir ortak dostumuzun vesilesiyle o akşam tanışmış olduk Duygu… Ve düşünce beraberliğimiz Bir ebru sanatçısı arkadaşımızın daveti Ve atölyesine götürerek eserlerinin yanı sıra Klasik gitar çalmasıyla kahvelerimizi yudumlamıştık Biz… Her zaman size güvendik Ve misafirimiz olarak muhterem bildik Fakat siz bize güvenmemişsiniz, bizzat itiraf ettiniz Ve siz güvenemediğiniz bir insana ahretliğim ol dediniz Bu sizce makul bir davranış mı, yoksa hissiyata kapılmak mı? Neyse, nasıl yargılarsan yargıla, ben hala sözlerimin arkasındayım unutma Mustafa Cilasun |